Kızıl Deniz Güvenlik Krizi: Küresel Ticarette Rotayı Değiştiren Tehditler

Kızıl Deniz ticaret yolu, Uzak Doğu ve Avrupa arasındaki haftalık konteyner nakliye kapasitesinin yüzde 50'den fazlasını taşıyor. Ancak, MSC ve CMA CGM gibi dev nakliye şirketleri, Suez Kanalı çevresindeki çatışmalar nedeniyle rotalarını değiştiriyor. Bu durum, küresel ticaret akışlarında artan maliyetler ve gecikmeler yaratıyor. 

Özellikle, Kızıl Deniz yakınlarındaki Bab el-Mandeb Boğazı'ndan ateşlenen füzeler gemilere, yüklerine ve denizcilere tehdit oluşturuyor. Bu durum, bölgedeki sigorta primlerinin hızla artmasına neden oluyor. 

İsrail'in Filistin Soykırımı, bölgedeki şiddeti artırıyor. Örneğin, MSC'nin "Palatium III" gemisine ve Hapag-Lloyd'un "Al Jasrah" gemisine saldırılar oldu. 

Bu olaylar, şirketlerin rotalarını Güney Afrika'nın Ümit Burnu üzerinden değiştirmesine neden oluyor. Bu değişiklikler, Avrupa ve Uzak Doğu arasındaki yolları etkileyerek seyahat sürelerine yaklaşık 10 gün ekliyor. Avrupa Birliği ekonomileri, özellikle Asya'dan yapılan deniz yoluyla ithalatın büyük bir kısmı Suez Kanalı üzerinden geçtiği için bu durumdan etkilenecek. 

Alternatif rotalar arayan gemiler, Panama Kanalı gibi diğer geçiş noktalarında da zorluklarla karşılaşıyor. Küresel ticaretteki bu kritik noktaların karşı karşıya olduğu riskler, tüketici fiyatlarına yansıyarak merkez bankaları ve tüketiciler için endişe kaynağı oluşturuyor. 

Ayrıca, kış tatillerinden sonra stoklarda eksiklikler yaşanabilir. Bu durum, özellikle tatil alışveriş sezonundan sonra Şubat ayında daha belirgin hale gelebilir.

Haber linki: https://www.supplychainquarterly.com/articles/9309-eu-manufacturing-sector-could-stumble-as-ships-divert-from-violence-at-suez-canal