Bir önceki makalemizde “Bu iş kimin işine yarar?” diye sormuştuk.
Aşağıdaki grafikten göreceğiniz üzere, Trump‘ın “America First” hedefleri kapsamında Çin‘e giden yatırımların azaltılması noktasında istenen başarıya ulaşılamadığını da gösteriyor.
Yukarıdaki analize göre, Trump Yönetimi süresince ABD ve Çin arasındaki karşılıklı yatırımların inişe geçtiğini görebiliriz. Burada bir ayrışma görülüyor, bunu bir hazırlığın ışığı olarak görüyoruz.
ABD'nin, diğer ülkelerin Çin'e yapmayı planladığı yatırımları engellemeye çalıştığı, Tayvan ve Suez Kanalı krizlerinin de buna destek olduğu aşikar.
Tayvan ve Suez etrafında çıkacak büyük savaşların Çin'den yapılacak ticareti de ciddi oranda etkileyeceği bir gerçek.
Bir Kuşak Bir Yol Projesi ise, her ne kadar gelişim gösterse de aşağıdaki verilerden de göreceğini üzere, oluşacak lojistik açığını kapatacak güçte değil ne yazık ki.
Çin‘den Avrupa‘ya Raylı Sistem ile Konteyner Trafiği İstatistiği
Not: MSC Türkiye Konteyner Gemisi kapasitesi 24.346 TEU
Tezimiz nedir?
Amerika Birleşik Devletleri,
Ukrayna savaşı ile
Rakibi Rusya‘yı zayıflattı, kendi içine kapanmasını sağladı.
Avrupa‘daki tüm Rus silahlarını Ukrayna‘da sağladığı düşük yoğunluklu savaş ile harcattı. Bunun sonucunda NATO silahlarına Pazar açtı.
Rusya‘dan Petrol ve doğalgaz arzını önemli oranda azalttı, böylelikle Avrupa‘da enflasyona sebep olurken ekonomilerinde kırılganlıklar oluşturdu.
-- “Ukrayna eli ile” denizaltı boru hattının bombalanması
-- Petrol ve doğalgaz alımını yasaklaması
Savunma Sanayi hariç (onun da ne kadar olduğu tartışılır) yüksek teknoloji ihtiyacı hat safhada olan Rusya pazarına Avrupa ‘nın ulaşmasını zorlaştırdı. Bu hareketi ile her iki tarafı da zayıflattı.
Rusya‘yı saldırgan göstererek, dağılmak üzere olan NATO‘yu toparladı
Yeni savaş senaryoları ile (Rusya ‘da hareketleri ile destek verdi) ülkelerin savunma harcamalarını artırdı.
Tayvan ‘daki kriz ile
Çip üretimi gibi yüksek teknoloji ürünleri Avrupa ve Amerika‘ya geri getirmeye başladı.
Çin‘e yapılacak yeni yatırımların önünü dolaylı olarak kesmeye başladı.
Deniz ticaretine yeni stresler oluşturarak nihayetinde Reshoring düşüncesini üreticilerin kafasına sokmayı başardı.
Bu noktada bizim tezimiz;
Amerika‘nın 80‘lerde ülke dışına çıkan öncelikle yüksek teknoloji üretimlerini tekrar kendi ülkesine çekmek için yapay krizler oluşturduğu,
İsrail-Filistin savaşı gibi kendiliğinden gelişen krizleri (Ukrayna savaşı ile de alakalı olabilir) Reshoring hedefleri doğrultusunda Husi‘leri kullanarak Suez Kanalı‘nın kilitlenmesini sağladığı.
Bu tezimiz bize şunu da gösteriyorki, Çin‘den yapılacak tedarikler kısa vadede bile şirketlere önemli sorunlar yaşatabilir.
Bu sebeple,
“İşletmeler Onshore Sourcing‘e (Localization) mutlak surette eğilmeliler”.
Analizimize burada bir virgül koyuyor, ama fikri takibe devam ediyoruz.
İlgili Makaleler
Yazar: SedatOnat.com/about
!!! TEŞEKKÜRLER !!!
Değerli zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ederiz.
Sorularınızı ve/veya tavsiyelerinizi yorumlara yazarsanız, hızlıca dönüş yaparız.
Her gün yeni bir Tedarik Zinciri Makalesi için, Linkedin Newsletter 'a üye olabilirsiniz.
Her hafta yeni bir Tedarik Zinciri Analizi için, Linkedin Newsletter 'a üye olabilirsiniz.
TedarikZinciriPortali.com 'u ziyaret ederek, daha fazla Tedarik Zinciri Haberleri ve Makaleleri 'ne ulaşabilirsiniz.
Tedarik Zinciri Sözlüğü 'ne www.TedarikZinciriSozlugu.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Tedarik Zinciri Portalı Linkedin Grubu 'muza üye olarak bilgi ve tecrübelerinizi paylaşabilirsiniz.
Şimdiden teşekkür eder, iyi günler dileriz.
…
Comentários