10 Şubat 2025 - 16 Şubat 2025
Bu raporda, geçtiğimiz hafta içinde Tedarik Zinciri alanında meydana gelen önemli olaylar, kaydedilen gelişmeler ve süreçlere etki eden değişkenler ele alındı.

Moda Markalarının Gümrük Tarifeleriyle Mücadelesi
Moda endüstrisi, küresel ticaretin dinamik yapısı nedeniyle sürekli değişen gümrük tarifeleri ve ticaret politikalarıyla karşı karşıya kalmakta. Bu durum, moda markalarının tedarik zincirlerini ve maliyet yapılarını doğrudan etkilemekte. Özellikle son yıllarda, Amerika Birleşik Devletleri ile Çin arasındaki ticaret gerilimleri, moda sektöründe önemli etkilere yol açtı. Birçok marka, Computer Generated Solutions'ın (CGS) Başkanı Paul Magel'in de belirttiği gibi, bu zorluklarla başa çıkmak için stratejilerini yeniden gözden geçirmekte.
Paul Magel, moda markalarının bu tür ticaret engellerine karşı proaktif olmaları gerektiğini vurgulamakta. Markaların, tedarik zincirlerini çeşitlendirerek ve alternatif üretim merkezleri arayarak risklerini azaltmaları gerektiğini belirtmekte. Özellikle, Asya'daki diğer ülkeler, üretim için potansiyel alternatifler olarak değerlendirilmekte. Bu strateji, markaların tek bir ülkeye bağımlılığını azaltarak, ticaret politikalarındaki ani değişimlere karşı daha esnek olmalarını sağlamakta.
Ayrıca, Magel, teknolojinin bu süreçteki önemine dikkat çekmekte. Gelişmiş tedarik zinciri yönetim yazılımları ve analitik araçlar, markaların daha hızlı ve bilinçli kararlar almasına yardımcı olmakta. Bu teknolojiler sayesinde, şirketler tedarik zincirlerindeki olası aksaklıkları önceden tespit ederek, gerekli önlemleri alabilmekte.
Bunun yanı sıra, markaların müşteri taleplerine daha hızlı yanıt verebilmek için nearshoring stratejilerini benimsemeleri önerilmekte. Üretimi tüketici pazarlarına daha yakın bölgelere kaydırmak, hem maliyetleri düşürmekte hem de teslimat sürelerini kısaltmakta. Bu yaklaşım, markaların rekabet avantajını korumalarına yardımcı olmakta.
Magel, sürdürülebilirliğin de bu süreçte göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtmekte. Çevre dostu üretim yöntemleri ve sürdürülebilir malzemelerin kullanımı, markaların hem yasal düzenlemelere uyum sağlamalarına hem de tüketici beklentilerini karşılamalarına katkı sağlamakta. Bu da uzun vadede markaların itibarını ve müşteri sadakatini artırmakta.
Sonuç olarak, moda markalarının değişen ticaret politikaları ve gümrük tarifelerine uyum sağlamak için esnek ve proaktif stratejiler geliştirmeleri gerekmekte. Tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi, teknolojinin etkin kullanımı, nearshoring ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımlar, markaların bu zorlu dönemde başarılı olmalarına yardımcı olmakta.
Önemli Notlar:
Tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi, ticaret politikalarındaki değişimlere karşı esneklik sağlamakta.
Teknolojinin etkin kullanımı, tedarik zinciri yönetiminde hızlı ve bilinçli kararlar alınmasına yardımcı olmakta.
Nearshoring stratejileri, maliyetleri düşürmekte ve teslimat sürelerini kısaltmakta.
Sürdürülebilir üretim yöntemleri, hem yasal uyumu sağlamakta hem de tüketici beklentilerini karşılamakta.
Proaktif ve esnek stratejiler, markaların rekabet avantajını korumalarına katkı sağlamakta.
---

Tedarik Eğitim Bütçeleri Düşük, Yapay Zeka Boşluğu Doldurabilir mi?
Tedarik zinciri yönetiminde Yapay Zeka (YZ)'nın yükselişi, sektörde önemli değişimlere yol açmakta. Gartner'ın araştırmasına göre, Generative AI (GenAI), tedarik süreçlerini yeniden tanımlayan üç önemli yenilik sunmakta: agentic reasoning, multimodality ve AI agents. Bu yenilikler, tedarik süreçlerini daha verimli hale getirerek profesyonellerin rollerini dönüştürmekte.
Agentic reasoning, YZ'nin insan benzeri karar alma yeteneğini taklit etmesini sağlayarak, tedarik ekiplerinin karmaşık senaryoları analiz etmelerine ve daha hızlı, doğru kararlar almalarına olanak tanır. Multimodality, YZ'nin metin, görüntü ve ses gibi farklı veri türlerini işlemesini ve entegre etmesini sağlayarak, tedarik profesyonellerinin çeşitli veri kaynaklarını analiz etmelerine ve daha iyi stratejiler geliştirmelerine yardımcı olur. AI agents ise rutin tedarik görevlerini otomatikleştirerek, insan ekiplerinin stratejik girişimlere ve yeniliklere odaklanmalarını sağlar.
Gartner'ın 258 küresel tedarik lideriyle yaptığı bir ankete göre, liderlerin %72'si GenAI entegrasyonunu önceliklendiriyor. Bu liderler, GenAI'nin sözleşme yönetimini geliştirme, verimliliği artırma ve operasyonları kolaylaştırma potansiyelini fark ediyor.
Ancak, YZ'nin tedarik süreçlerine entegrasyonu, önemli BT altyapısı, veri yönetimi, yetenek kazanımı ve çalışan eğitimi yatırımları gerektirir. Bu noktada, YZ'nin benimsenmesi hızlanırken, birçok şirket eğitim için bütçe ayırmamakta.
YZ'nin tedarik süreçlerine entegrasyonu, karar verme süreçlerini iyileştirir, görevleri otomatikleştirir ve geniş veri setlerini analiz ederek süreçleri optimize eder. Bu, maliyet tasarrufu ve süreç optimizasyonu sağlar. YZ destekli tedarik çözümleri, CFO'ların ve CPO'ların harcama analizini optimize etmelerine, maliyetleri azaltmalarına ve tedarikçi yönetimini geliştirmelerine yardımcı olur.
Gartner'ın 2024 Hype Cycle for Procurement and Sourcing Solutions raporuna göre, GenAI tedarik için "Abartılı Beklentilerin Zirvesi"ne ulaşmış durumda. Bu aşama, artan tanıtım ve karışık sonuçlarla karakterizedir; bazı şirketler başarı elde ederken, diğerleri edememekte. Gartner, iki yıl içinde GenAI'nin "Verimlilik Platosu"na ilerleyeceğini ve ana akım benimsemenin başlayacağını öngörmekte.
Gartner, CPO'ların GenAI'nin potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için üç adım atmasını önermekte:
Veri Yönetişimine Odaklanmak: Yüksek kaliteli tedarik verileri toplamak ve sürdürmek, süreç madenciliğine yatırım yapmak ve YZ eğitimi için "karanlık verileri" kullanmak.
Gizlilik Standartları Oluşturmak: YZ veri gizliliği risklerini ele almak ve tedarikçi sözleşmelerinde sağlam korumalar sağlamak için hukuk ekipleriyle işbirliği yapmak.
Makine Alıcılarına Hazırlanmak: YZ ajanları yaygınlaştıkça, tedarik ekipleri yalnızca stratejik kaynak bulma faaliyetlerini ve istisnaları ele alacak, rutin görevleri otomatik sistemlere bırakacak.
Sonuç olarak, YZ'nin tedarik süreçlerine entegrasyonu, verimliliği artırma, maliyetleri azaltma ve stratejik karar verme süreçlerini iyileştirme potansiyeline sahiptir. Ancak, bu teknolojinin başarılı bir şekilde uygulanması, yüksek kaliteli veri yönetimi, uygun eğitim ve güçlü bir veri yönetişimi gerektirir. Şirketler, YZ'yi benimserken, çalışanlarını eğitmeye ve gerekli altyapıyı sağlamaya yatırım yapmalıdır. Bu, sadece teknolojik gelişmeleri takip etmekle kalmayıp, aynı zamanda rekabet avantajı elde etmek için de kritiktir.
Önemli Notlar:
YZ'nin tedarik süreçlerine entegrasyonu, karar verme süreçlerini iyileştirir ve görevleri otomatikleştirir.
Gartner'ın araştırmasına göre, GenAI, tedarik süreçlerini yeniden tanımlayan üç önemli yenilik sunmakta: agentic reasoning, multimodality ve AI agents.
Gartner'ın anketine göre, tedarik liderlerinin %72'si GenAI entegrasyonunu önceliklendiriyor.
---

Süveyş Kanalı 2025 Sonunda Yeniden Açılıyor
Drewry tarafından gerçekleştirilen bir ankete göre, Süveyş Kanalı'nın 2025 yılının sonlarına doğru yeniden açılması planlanmakta. Bu gelişme, küresel tedarik zinciri ve deniz taşımacılığı sektöründe önemli bir etkiye sahip olacak.
Süveyş Kanalı, 2021 yılında yaşanan Ever Given gemisinin karaya oturması olayıyla gündeme gelmişti. Bu olay, kanalın ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu bir kez daha göstermişti. Olayın ardından, kanalın genişletilmesi ve modernizasyonu için çalışmalar başlatıldı. Mısır hükümeti, kanalın kapasitesini artırmak ve benzer kazaların önüne geçmek amacıyla çeşitli projeler yürütmekte.
Drewry'nin anketine katılan uzmanlar, kanalın yeniden açılmasıyla birlikte deniz taşımacılığında önemli iyileşmeler olacağını belirtmekte. Özellikle, Asya ve Avrupa arasındaki ticaretin hızlanması ve maliyetlerin düşmesi beklenmekte. Ayrıca, daha büyük gemilerin kanaldan geçişine olanak tanınmasıyla birlikte, taşınan yük miktarının artacağı öngörülmekte.
Süveyş Kanalı, dünya deniz ticaretinin yaklaşık %12'sine ev sahipliği yapmakta. Bu nedenle, kanalın etkin bir şekilde çalışması, küresel ticaretin akışı için hayati bir öneme sahip. Kanalın yeniden açılmasıyla birlikte, tedarik zincirindeki aksaklıkların azalması ve lojistik süreçlerin daha verimli hale gelmesi beklenmekte.
Mısır hükümeti, kanalın modernizasyonu için uluslararası işbirliklerine de önem vermekte. Birçok ülke ve şirket, bu projeye yatırım yaparak, kanalın daha güvenli ve verimli bir hale gelmesine katkıda bulunmakta. Bu yatırımların, bölgedeki ekonomik büyümeyi de desteklemesi öngörülmekte.
Kanalın yeniden açılmasıyla birlikte, alternatif rotalara olan ihtiyaç da azalacak. Özellikle, Cape of Good Hope üzerinden yapılan uzun ve maliyetli seyahatlerin sayısının düşmesi beklenmekte. Bu durum, hem zaman hem de yakıt tasarrufu sağlayarak, deniz taşımacılığı sektörünün sürdürülebilirliğine katkıda bulunacak.
Sonuç olarak, Süveyş Kanalı'nın 2025 sonunda yeniden açılması, küresel ticaret ve deniz taşımacılığı için olumlu bir gelişme olarak görülmekte. Kanalın modernizasyonu ve genişletilmesi, tedarik zincirinin daha verimli işlemesine, maliyetlerin düşmesine ve bölgesel ekonomik büyümeye katkı sağlayacak.
Önemli Notlar:
Drewry anketine göre, Süveyş Kanalı 2025 sonunda yeniden açılacak.
Kanalın modernizasyonu, Asya ve Avrupa arasındaki ticareti hızlandıracak.
Daha büyük gemilerin geçişine olanak tanınacak, taşınan yük miktarı artacak.
Kanalın etkin çalışması, küresel ticaretin akışı için hayati öneme sahip.
Uluslararası yatırımlar, kanalın güvenli ve verimli hale gelmesine katkı sağlamakta.
Alternatif rotalara olan ihtiyaç azalacak, deniz taşımacılığı daha sürdürülebilir olacak.
---

Denizcilikte Net Sıfır İçin Nükleer Enerji Şart
Denizcilik sektörünün 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşabilmesi için nükleer enerjinin entegrasyonu kritik bir öneme sahip. American Bureau of Shipping (ABS) Başkanı ve CEO'su Christopher J. Wiernicki, Core Power tarafından düzenlenen "New Nuclear for Maritime Houston Summit" etkinliğinde yaptığı konuşmada, yeni nükleer teknolojilerin küresel karbon azaltımı için çözüm sunduğunu ve ticari deniz taşımacılığında önemli bir değişim yarattığını belirtti.
Wiernicki, "2050 yılına kadar net sıfır hedefine nükleer enerji olmadan ulaşmak mümkün değil" ifadesini kullandı.
Yeni nükleer teknolojiler, denizcilik sektöründe dönüşümsel bir etki yaratmakta. Bu teknolojiler, ticari modelleri, deniz taşımacılığının ekonomisini, gemi operasyonlarını ve tasarımlarını kökten değiştirmekte. Nükleer enerji, sıfır karbon operasyonları sağlamanın yanı sıra, daha yüksek güç ile daha hızlı seyahat imkanı sunmakta.
Ayrıca, yakıt depolama ihtiyacının ortadan kalkmasıyla birlikte, kargo depolama kapasitesinde artış sağlanmakta ve gemilerin limanlara enerji sağlaması (reverse cold ironing) potansiyelini ortaya çıkarmakta. Dahası, bu teknoloji sayesinde gemiler, ömürleri boyunca yakıt ikmali yapma gerekliliğini ortadan kaldırmakta.
Geleneksel düşüncenin aksine, nükleer teknolojinin yüksek maliyetli olduğu algısı bulunmakta.
Ancak Wiernicki, yeni nükleer teknolojilerin son derece rekabetçi olabileceğini vurgulamakta. Geminin ömrü boyunca yakıt farkları, uyum maliyetleri ve artık değer dikkate alındığında, nükleer enerji kullanımı fosil yakıtlı seçeneklerle yaklaşık olarak aynı maliyete gelmekte. Üstelik, yeşil yakıtların yüksek maliyetleriyle karşılaştırıldığında, nükleer enerji daha cazip bir seçenek sunmakta.
Bununla birlikte, teknolojik gelişmelerin ötesinde önemli zorluklar bulunmakta. Wiernicki, yeni bir kamu/özel sektör ortaklığına ve yeni bir ticari modele ihtiyaç duyulacağını belirtmekte. Sigorta sektörünün mevcut modellerini değiştirmesi gerekmekte ve düzenleyici boşlukların kapatılması, küresel lisanslama standartlarının geliştirilmesi ve mürettebat eğitimi için yatırım yapılması gerekmekte.
Bu teknolojinin nihai sınırı güvenlik olacak ve kamuoyunun, bu yeni reaktörlerin gelişmiş güvenlik performansı konusunda bilgilendirilmesi ve eğitilmesi gerekmekte.
ABS, geçen yıl Ekim ayında yüzer nükleer enerji için sektörün ilk kapsamlı kurallarını yayınladı. ABS Requirements for Nuclear Power Systems for Marine and Offshore Applications başlıklı bu kurallar, denizcilik ve açık deniz uygulamaları için nükleer enerji sistemlerine yönelik gereksinimleri içermekte ve ücretsiz olarak indirilebilmekte.
Önemli Notlar:
Christopher J. Wiernicki, denizcilikte net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için nükleer enerjinin şart olduğunu vurgulamakta.
Yeni nükleer teknolojiler, ticari modelleri, deniz taşımacılığının ekonomisini, gemi operasyonlarını ve tasarımlarını kökten değiştirmekte.
Nükleer enerji, sıfır karbon operasyonları sağlamanın yanı sıra, daha yüksek güç ile daha hızlı seyahat imkanı sunmakta ve yakıt depolama ihtiyacını ortadan kaldırarak kargo kapasitesini artırmakta.
Geminin ömrü boyunca maliyetler dikkate alındığında, nükleer enerji kullanımı fosil yakıtlı seçeneklerle yaklaşık olarak aynı maliyete gelmekte ve yeşil yakıtların yüksek maliyetleriyle karşılaştırıldığında daha cazip bir seçenek sunmakta.
Teknolojik gelişmelerin ötesinde, yeni kamu/özel sektör ortaklıklarına, sigorta modellerinin revizyonuna, düzenleyici boşlukların kapatılmasına, küresel lisanslama standartlarının geliştirilmesine ve mürettebat eğitimi için yatırımlara ihtiyaç duyulmakta.
ABS, yüzer nükleer enerji için sektörün ilk kapsamlı kurallarını yayınladı ve bu kurallar ücretsiz olarak indirilebilmekte.
---

Rusya'da Petrol Taşımacılığında Yaşanan Sorunlar: Demiryolları ve Petrol Şirketleri Arasında Suçlamalar
Rusya'da demiryolu ağı üzerinde dikkat çekici bir sorun yaşanmakta. Ülkenin rafinerilerindeki petrolün yüzde 40'ına kadar olan kısmı, Russian Railways (RZD) tarafından taşınmak üzere kabul edilmemekte. Bu durum, petrol şirketleri tarafından bu şekilde açıklanmakta. Öte yandan, RZD, rafinerilerin taşınacak planlanan hacimleri sunmadığını belirtmekte.
Petrol Şirketlerinin Şikayetleri
RN-Trans (Rosneft'in bir parçası) ve Gazprom Neft gibi Rus şirketleri, RZD yetkililerine önemli teslimat gecikmelerini vurgulayan şikayetlerde bulunmakta. Bu gecikmeler hem yurt içi hem de ihracat teslimatlarında yaşanmakta. Şirketler, yakıt taşımacılığındaki düşüşün gelecekte iç tedarik sorunlarına yol açabileceğinden endişe duymakta.
Yeni Öncelik Kurallarının Etkisi
Bu yeni petrol taşımacılığı sorunlarının yılbaşına denk gelmesi dikkat çekici. 1 Ocak'ta, Rusya'da yeni öncelik kuralları yürürlüğe girdi ve bu kurallar, ağ üzerindeki önceki yakıt önceliklendirmesini iptal etti. Petrol şirketleri, bunun RZD'nin önceki döneme göre neden daha az yakıt taşıdığını açıklamasını kolaylaştırdığını ifade etmekte.
RZD'nin Görüşü
RZD ise durumu farklı bir şekilde yorumlamakta. Demiryolu operatörü, petrol şirketlerinin taşınacak kadar yakıt sunmadığını ve bu nedenle önceki döneme göre taşınacak yakıt miktarının azaldığını belirtmekte. Bu durum, Rus medyasına göre RZD'nin planlama sistemindeki verilerle desteklenmekte.
Diğer Olası Faktörler
Yeni öncelik kuralları sorunun kaynağı değilse, bazı Rus pazar aktörleri iş gücü eksikliklerini olası bir neden olarak göstermekte. Petrol rafinerileri, önceki döneme göre daha az yakıt üretebilmekte. Bu durum, devam eden durumu da açıklayabilir. Diğerleri, üretim hedeflerine zamanında ulaşamadıklarını ve katı demiryolu taşımacılığı programıyla, tahsis edilen zaman dilimlerini kaçırabileceklerini öne sürmekte.
Ukrayna Saldırıları ve Rafineri Kapasitesi
Rus petrol tesislerine yönelik devam eden Ukrayna insansız hava aracı saldırılarından bahsedilmemiştir, ancak bu durum da demiryollarındaki yakıt düşüşüne katkıda bulunabilir. The Moscow Times'a göre, bu saldırılar Rusya'nın rafineri kapasitesinin yüzde 10'unu devre dışı bırakmıştır.
Önemli Notlar
Rusya'daki rafinerilerde üretilen petrolün yüzde 40'ı RZD tarafından taşınmak üzere kabul edilmemekte.
RN-Trans ve Gazprom Neft, RZD'ye önemli teslimat gecikmeleri konusunda şikayette bulunmakta.
1 Ocak'ta yürürlüğe giren yeni öncelik kuralları, yakıt taşımacılığındaki sorunların başlangıcıyla örtüşmekte.
RZD, petrol şirketlerinin taşınacak yakıt miktarını sunmadığını iddia etmekte.
İş gücü eksiklikleri ve üretim hedeflerine ulaşamama gibi faktörler de sorunlara katkıda bulunabilir.
Ukrayna'nın petrol tesislerine yönelik saldırıları, Rusya'nın rafineri kapasitesinin yüzde 10'unu devre dışı bırakmıştır.
Bu durum, Rusya'nın enerji sektöründe önemli bir soruna işaret etmekte ve hem iç hem de dış piyasalar için potansiyel riskler barındırmaktadır.
---
!!! DUYURU !!!
ERP Nasıl Alınır? Kitabımız Google Play Book'da yayınlanmıştır.
https://www.sedatonat.com/erpnasilalinir Linki üzerinden ücretsiz olarak indirip okuyabilirsiniz.
Geri bildirimleriniz olursa bizleri mutlu edersiniz.
Şimdiden iyi okumalar dileriz.
Comments