10 Mart 2025 - 16 Mart 2025
Bu raporda, geçtiğimiz hafta içinde Tedarik Zinciri alanında meydana gelen önemli olaylar, kaydedilen gelişmeler ve süreçlere etki eden değişkenler ele alındı.

Perakendeciler, Tarifeler Nedeniyle İthalatları Öne Çekiyor
Perakendeciler, Trump yönetiminin ticaret politikalarındaki belirsizlikler nedeniyle ithalatlarını öne çekmekte. National Retail Federation (NRF) ve Hackett Associates'in Global Port Tracker raporuna göre, ABD limanlarındaki kargo hacimleri önümüzdeki üç ay boyunca yüksek seviyelerde kalacak.
Ocak ayında, ABD limanlarında yıllık bazda %13,4'lük bir artış kaydedildi. Şubat ayında %6,1'lik bir artış öngörülürken, Mart ayında bu oranın %10,8'e ulaşması beklenmekte. NRF'nin tedarik zinciri ve gümrük politikası başkan yardımcısı Jonathan Gold, perakendecilerin artan tarifeler öncesinde mümkün olduğunca fazla mal getirmeye devam ettiklerini belirtti.
Başkan Donald Trump, Çin'den gelen mallara uygulanan ithalat vergilerini %20 artırdı ve 2 Nisan'da karşılıklı tarifelerin başlayacağını duyurdu. Bu durum, ithalatçıların sevkiyatlarını öne çekmelerinin ana nedeni olarak görülmekte. Geçtiğimiz hafta, Kanada ve Meksika'dan gelen ithalatlara uygulanacak tarifeler konusunda yaşanan belirsizliklere rağmen, bu ülkelerden gelen malların çoğunlukla kara yolu veya demir yolu ile taşınması nedeniyle liman hacimleri üzerinde doğrudan bir etkisi olmayacağı belirtilmekte.
Trump yönetiminin bir diğer girişimi de ithalat hacimlerini etkileyebilir. Şubat ayında, United States Trade Representative (USTR), Çin'de inşa edilen gemilerin ABD limanlarına yanaşması için 1,5 milyon dolara kadar varan ücretler uygulanmasını önerdi. Bu öneri şu anda kamuoyu yorum sürecinde. Hackett Associates kurucusu Ben Hackett, küresel konteyner filosunun önemli bir kısmının Çin'de inşa edildiğini ve bu durumun ek maliyetlerin yük sahiplerine ve nihayetinde tüketicilere yansıtılmasına neden olacağını belirtti.
Eğer USTR'nin önerisi uygulanırsa, daha büyük gemilerin kullanımı artabilir ve sevkiyatların konsolidasyonu sağlanarak ABD'de birden fazla limana uğramaktan kaçınılabilir. Bu durum, küçük limanlardaki faaliyetleri azaltabilir. Hackett, limanların 2024'ün son çeyreğinde ithalat hacmindeki artışı büyük sorunlar yaşamadan karşıladığını, ancak bunun tedarik zinciri üzerinde ek baskı oluşturacağını ve ülkenin daha küçük limanlarına zarar verebileceğini ifade etti.
Kısa vadede ithalatların artması beklenirken, Haziran ve Temmuz aylarında hacimlerin düşeceği öngörülmekte. Ancak bu düşüş, geçen sonbaharda Doğu ve Körfez Kıyısı limanlarındaki grevler öncesinde yapılan öne çekilmiş ithalatlardan kaynaklanmakta.
Önemli Notlar:
Perakendeciler, artan tarifeler öncesinde ithalatlarını öne çekiyor.
Şubat ve Mart aylarında ABD limanlarında ithalat hacimlerinde önemli artışlar beklenmekte.
Trump yönetiminin Çin'de inşa edilen gemilere ek ücretler getirme önerisi, tedarik zincirini etkileyebilir.
Önümüzdeki aylarda ithalat hacimlerinde dalgalanmalar öngörülmekte.
---

Trump Kanada'ya Uygulanan Çelik ve Alüminyum Vergi Artışını Geri Çekti
ABD Başkanı Donald Trump, Kanada'dan ithal edilen çelik ve alüminyuma uygulanan gümrük vergilerini artırma planını geri çekti. Başlangıçta, bu metallere uygulanan mevcut %25'lik verginin iki katına çıkarılması planlanmıştı. Ancak, Ontario eyaletinin ABD'ye yönelik elektrik ihracatına getirmeyi planladığı %25'lik ek vergiyi askıya almasının ardından, Trump yönetimi bu kararından vazgeçti.
Ontario Başbakanı Doug Ford, ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick ile yaptığı görüşmenin ardından, eyaletinin ABD'ye uygulamayı planladığı elektrik ek vergisini askıya aldığını duyurdu. Bu gelişme üzerine, Trump yönetimi Kanada'dan gelen çelik ve alüminyum ithalatına uygulanacak ek %25'lik vergiyi iptal etti ve mevcut %25'lik vergi oranını korudu.
Trump'ın Kanada'ya yönelik vergi artışı tehdidi, Ontario'nun ABD'ye sattığı elektriğe %25'lik bir ek vergi uygulama planına yanıt olarak gelmişti. Trump, sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı açıklamada, Kanada'dan gelen çelik ve alüminyum ithalatına ek %25'lik vergi uygulanacağını duyurmuştu.
ABD'nin çelik ve alüminyum ithalatına uyguladığı bu vergiler, küresel ticaret dengelerini etkilemekte ve tüketici fiyatlarında artışa neden olma potansiyeli taşımakta. Özellikle inşaat, otomotiv ve beyaz eşya sektörlerinde üretim maliyetlerinin yükselmesi beklenmekte. Bu durum, tüketici fiyatlarına yansıyabilir ve enflasyonist baskıları artırabilir.
Avrupa Birliği (European Union), ABD'nin bu adımına karşılık olarak 28 milyar dolar değerinde ABD ürününe karşılık gelen misilleme tarifeleri uygulayacağını açıkladı. Bu tarifeler, çelik ve alüminyum ürünlerinin yanı sıra tekstil, ev aletleri ve tarım ürünlerini de kapsamakta. Bu misilleme önlemlerinin 1 Nisan'da yürürlüğe girmesi planlanmakta.
Kanada, ABD'nin en büyük çelik ve alüminyum tedarikçilerinden biri konumunda. 2024 yılında Kanada, ABD'ye 6,5 milyon tondan fazla çelik ve 3 milyon metrik ton alüminyum ihraç etti. Bu nedenle, ABD'nin uyguladığı tarifeler Kanada ekonomisini doğrudan etkilemekte.
Trump'ın tarifeleri, ABD'deki çelik ve alüminyum üreticilerini korumayı amaçlasa da, bu metallerin hammaddesi olduğu otomotiv, inşaat ve beyaz eşya gibi sektörlerde maliyet artışlarına yol açmakta. Bu durum, nihai ürünlerin fiyatlarının yükselmesine ve tüketicilerin daha yüksek fiyatlarla karşılaşmasına neden olabilir.
Ekonomistler, bu tür tarifelerin küresel ticaret savaşlarını tetikleyebileceği ve dünya ekonomisinde durgunluğa yol açabileceği konusunda uyarılarda bulunmakta. Ayrıca, bu tür korumacı politikaların uzun vadede ABD ekonomisine zarar verebileceği ve istihdam kayıplarına yol açabileceği belirtilmekte.
Önemli Notlar:
Donald Trump, Kanada'dan ithal edilen çelik ve alüminyuma uygulanan vergileri artırma planını geri çekti.
Ontario Başbakanı Doug Ford, ABD'ye yönelik elektrik ek vergisini askıya aldı.
ABD'nin çelik ve alüminyum ithalatına uyguladığı %25'lik vergi oranı korunmakta.
Avrupa Birliği, ABD'nin tarifelerine karşılık olarak 28 milyar dolar değerinde ABD ürününe misilleme tarifeleri uygulayacak.
Ekonomistler, bu tür tarifelerin küresel ticaret savaşlarını tetikleyebileceği ve dünya ekonomisinde durgunluğa yol açabileceği konusunda uyarılarda bulunmakta.
---
Haber Linki: https://www.tedarikzinciriportali.com/news/trump-kanada-vergi-ek-gumruk-vergileri-iptali

Maersk Saltoro Vakası: Hükümetler, Sigortacılar ve Göndericiler İçin Dersler
Olayın Detayı
Maersk Saltoro adlı konteyner gemisi, 27 Aralık 2024 tarihinde Şili'nin San Antonio limanından Çin'e doğru yola çıktı. Gemi, Çin Yeni Yılı öncesinde Çin pazarına ulaşması planlanan 1.300'den fazla konteyner kiraz taşıyordu. Ancak, 13 Ocak 2025 tarihinde, Mikronezya yakınlarında ana makine arızası nedeniyle 23 gün boyunca denizde sürüklendi.
Gecikmenin Etkileri
Gemi, 17 Şubat 2025 tarihinde Çin'in Nansha limanına ulaştı; bu, planlanan varış tarihinden 28 gün sonraydı. Çinli yetkililer, gemideki kiraz konteynerlerini inceledi ve yüksek oranda çürüme tespit etti. Bu durum, 100 ila 150 milyon ABD doları değerindeki kirazların imha edilme olasılığını gündeme getirdi ve Şilili ihracatçılar için büyük kayıplara yol açtı.
Benzer Vakalar
Ever Given Vakası (2021): Süveyş Kanalı'nı altı gün boyunca tıkayan bu gemi, milyonlarca dolarlık maliyetlere neden oldu ve General Average ilan edildi.
MSC Flaminia Vakası (2012): Gemide çıkan yangın, birçok konteynerin kaybına yol açtı ve ciddi hasarlar meydana geldi.
General Average Kavramı
Denizcilik hukukunda önemli bir ilke olan General Average, gemi ve yükünü kurtarmak için yapılan olağanüstü ve kasıtlı fedakârlıkların maliyetlerinin, tüm yük sahipleri tarafından orantılı olarak paylaşılmasını öngörür. Maersk Saltoro vakasında, gemi ve yükü tehlikede olmadığından General Average ilan edilmedi. Ancak, daha ciddi bir durum olsaydı, tüm yük sahipleri kurtarma masraflarına finansal olarak katkıda bulunmak zorunda kalacaktı.
Dersler ve Öneriler
Sigorta: İhracatçılar, mallarını deniz taşımacılığındaki risklere karşı uygun sigortalarla korumalıdır.
Pazar ve Rota Çeşitlendirmesi: Beklenmedik olayların etkisini azaltmak için ihracatçılar, pazarlarını ve nakliye rotalarını çeşitlendirmelidir.
Risk Yönetimi: Lojistik zincirindeki kırılganlıkları azaltmak için etkin risk yönetimi stratejileri geliştirilmelidir.
Özetle...
Maersk Saltoro vakası, deniz taşımacılığında karşılaşılan risklerin ciddiyetini ve bu risklere karşı alınması gereken önlemlerin önemini bir kez daha göstermiştir. İhracatçılar, sigortacılar ve lojistik sağlayıcıları, bu tür olaylardan ders çıkararak, gelecekte benzer durumların etkilerini en aza indirmek için gerekli stratejileri geliştirmelidir.
Önemli Notlar:
Maersk Saltoro gemisi, Şili'den Çin'e kiraz taşırken ana makine arızası nedeniyle 23 gün denizde sürüklendi.
Gecikme nedeniyle kirazların büyük bir kısmı çürüdü ve bu durum, 100 ila 150 milyon ABD doları arasında kayıplara yol açtı.
General Average ilkesi, deniz taşımacılığında olağanüstü durumlarda maliyet paylaşımını düzenler; bu vakada uygulanmadı.
İhracatçılar için uygun sigorta, pazar ve rota çeşitlendirmesi ile etkin risk yönetimi stratejileri önemlidir.
---

Büyük Lojistik Şirketleri Rusya Üzerinden Taşımaya Devam Ediyor
Dünyanın önde gelen lojistik şirketlerinden DHL, Scan Global Logistics, Avusturyalı ÖBB ve Japon Nippon Express, Børsen'in haberine göre, Rus demiryollarını kullanarak mal taşımaya devam etmektedir. Bu durum, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı savaşın ardından birçok şirketin Rusya ile olan ticari ilişkilerini yeniden değerlendirmesine rağmen gerçekleşmektedir.
DHL, küresel lojistik sektörünün liderlerinden biri olarak, Rusya üzerinden mal taşımacılığını sürdürmektedir. Şirket, müşterilerine hızlı ve güvenilir hizmet sunma taahhüdünü yerine getirmek için alternatif rotaları değerlendirmekte ve Rusya üzerinden geçen demiryolu hatlarını kullanmaktadır. Bu strateji, hem maliyet etkinliği sağlamakta hem de teslimat sürelerini kısaltmaktadır.
Scan Global Logistics, esnek ve müşteri odaklı hizmet anlayışıyla tanınan bir diğer önemli lojistik şirketidir. Şirket, Rusya üzerinden mal taşımacılığı yaparak, müşterilerinin tedarik zinciri ihtiyaçlarını karşılamakta ve rekabet avantajı sağlamaktadır. Rusya'nın geniş demiryolu ağı, şirketin Asya ile Avrupa arasındaki taşımacılık operasyonlarında önemli bir rol oynamaktadır.
Avusturya'nın ulusal demiryolu şirketi ÖBB, Avrupa'nın en büyük demiryolu operatörlerinden biri olarak, Rusya üzerinden mal taşımacılığına devam etmektedir. Şirket, Avrasya koridorundaki stratejik konumu sayesinde, Avrupa ile Asya arasındaki ticaretin kesintisiz ve verimli bir şekilde gerçekleşmesini sağlamaktadır. ÖBB, bu güzergâhı kullanarak, müşterilerine hızlı ve sürdürülebilir lojistik çözümleri sunmaktadır.
Japonya merkezli Nippon Express, Asya'nın en büyük lojistik sağlayıcılarından biri olup, Rusya üzerinden mal taşımacılığı yapmaktadır. Şirket, küresel tedarik zincirindeki aksamalara karşı alternatif rotalar geliştirerek, müşterilerinin iş sürekliliğini desteklemektedir. Rusya'nın demiryolu altyapısı, Nippon Express'in Asya ve Avrupa pazarları arasındaki bağlantısını güçlendirmektedir.
Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı savaş, küresel lojistik sektöründe önemli değişimlere yol açmıştır. Birçok şirket, Rusya ile olan ticari ilişkilerini yeniden değerlendirmiş ve alternatif güzergâhlar arayışına girmiştir. Ancak, DHL, Scan Global Logistics, ÖBB ve Nippon Express gibi büyük lojistik şirketleri, Rusya üzerinden mal taşımacılığına devam ederek, müşterilerine kesintisiz hizmet sunmayı sürdürmektedir.
Bu şirketlerin Rusya üzerinden taşımacılığa devam etme kararları, çeşitli faktörlere dayanmaktadır. Öncelikle, Rusya'nın geniş ve gelişmiş demiryolu ağı, Asya ile Avrupa arasındaki ticarette önemli bir rol oynamaktadır. Bu güzergâh, denizyolu taşımacılığına kıyasla daha hızlı teslimat süreleri sunmakta ve maliyet avantajı sağlamaktadır. Ayrıca, demiryolu taşımacılığı, karbon emisyonlarını azaltarak çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunmaktadır.
Bununla birlikte, Rusya üzerinden taşımacılığa devam eden şirketler, jeopolitik riskleri ve olası yaptırımları da göz önünde bulundurmaktadır. Bu nedenle, şirketler risk yönetimi stratejilerini güncelleyerek, operasyonel esnekliklerini artırmakta ve alternatif güzergâhları değerlendirmektedir. Örneğin, Orta Asya üzerinden geçen Trans-Hazar Uluslararası Taşımacılık Güzergâhı gibi rotalar, potansiyel alternatifler arasında yer almaktadır.
Sonuç olarak, DHL, Scan Global Logistics, ÖBB ve Nippon Express gibi büyük lojistik şirketlerinin Rusya üzerinden mal taşımacılığına devam etmesi, küresel tedarik zincirinin sürekliliği ve müşteri taleplerinin karşılanması açısından önemlidir. Ancak, bu kararların uzun vadeli etkileri ve olası riskleri, sektör oyuncuları tarafından yakından izlenmekte ve değerlendirilmektedir.
Önemli Notlar:
DHL, Scan Global Logistics, ÖBB ve Nippon Express, Rusya üzerinden mal taşımacılığına devam etmektedir.
Rusya'nın geniş demiryolu ağı, Asya ile Avrupa arasındaki ticarette önemli bir rol oynamaktadır.
Şirketler, jeopolitik risklere rağmen, müşterilerine kesintisiz hizmet sunmayı sürdürmektedir.
Alternatif güzergâhlar ve risk yönetimi stratejileri, şirketlerin operasyonel esnekliğini artırmaktadır.
Demiryolu taşımacılığı, maliyet etkinliği ve çevresel sürdürülebilirlik açısından avantajlar sunmaktadır.
---

Trump'ın CHIPS Yasası'nı İptal Etme Girişimi ve Olası Sonuçları
ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz hafta Kongre'ye hitaben yaptığı konuşmada, CHIPS and Science Act'i "korkunç, korkunç bir şey" olarak nitelendirerek iptal edilmesi çağrısında bulundu. Başkan, bu yasanın büyük meblağlarda parayı şirketlere verdiğini ve bu paraların harcanmadığını iddia ederek, yasa kapsamında kalan fonların borcun azaltılması veya başka amaçlar için kullanılmasını önerdi.
CHIPS and Science Act, 2022 yılında yarı iletken üretimini teşvik etmek amacıyla 52,7 milyar dolarlık bir bütçe ile yürürlüğe girdi. Bu yasa, ABD'deki yarı iletken üretimini artırmayı ve küresel tedarik zincirindeki kırılganlıkları azaltmayı hedeflemekte. Yasa kapsamında bugüne kadar 19 şirkete 30,6 milyar dolar hibe verildi ve bu projelerin 145.000 imalat ve inşaat işi yaratması beklenmekte.
Başkan Trump'ın bu yasayı iptal etme isteği, özellikle Intel ve TSMC gibi büyük yarı iletken üreticilerinin ABD'deki genişleme planlarını olumsuz etkileyebilir. Örneğin, Intel, Ohio'da 2022 yılında temeli atılan Ohio One fabrikasının açılışını 2031 yılına ertelediğini duyurdu. Şirket, rekabetin arttığı yapay zeka alanında Nvidia ve AMD gibi rakiplerinin pazar payını artırmasıyla gelirlerinde düşüş yaşamakta.
Ayrıca, TSMC, Arizona'da üç yeni fabrika inşa etmeyi planlamakta ve bu projeler için 100 milyar dolarlık bir yatırım yapacağını açıkladı. Bu yatırımın, ABD'nin çip üretim kapasitesini artırarak, yapay zeka ve ileri üretim gibi modern ekonomi sektörlerinde kritik bir rol oynaması beklenmekte.
Trump'ın CHIPS Yasası'na yönelik eleştirileri, bazı Cumhuriyetçi liderler ve Bernie Sanders gibi isimler tarafından da paylaşılmakta. Bu eleştiriler, yasanın yarı iletken şirketlerine "açık çek" verdiğini ve bunun bir tür rüşvet olduğunu öne sürmekte. Ayrıca, Çin hükümeti de bu yasaya karşı lobi faaliyetlerinde bulunarak, yasayı "Soğuk Savaş zihniyetine" benzetmekte.
Yasanın iptali, ABD'nin yarı iletken üretimindeki küresel rekabet gücünü olumsuz etkileyebilir. 1990 yılında dünya çip üretiminin yaklaşık %40'ı ABD'de gerçekleşirken, 2021 yılında bu oran %12'ye düştü. CHIPS and Science Act, ABD'nin çip üretim sektörünü güçlendirmeyi ve Çin gibi ülkelerin bu alandaki üstünlüğünü dengelemeyi amaçlamakta.
Trump'ın yasayı iptal etme girişimi, aynı zamanda ABD'nin ulusal güvenliği ve ekonomik istikrarı üzerinde de olumsuz etkilere yol açabilir. Yarı iletkenler, yapay zekadan otomobillere kadar birçok alanda kritik bir öneme sahip. Bu nedenle, yerli çip üretiminin artırılması, ulusal güvenlik ve ekonomik büyüme için stratejik bir öncelik olarak görülmekte.
Sonuç olarak, CHIPS Yasası'nın iptali, ABD'nin teknoloji sektöründeki rekabet gücünü zayıflatabilir ve ulusal güvenlik risklerini artırabilir. Bu durum, ABD'nin küresel yarı iletken pazarındaki payının daha da azalmasına ve Çin gibi rakip ülkelerin bu alanda daha fazla güç kazanmasına neden olabilir.
Önemli Notlar:
CHIPS and Science Act, 2022 yılında yarı iletken üretimini teşvik etmek amacıyla 52,7 milyar dolarlık bir bütçe ile yürürlüğe girdi.
Başkan Trump, bu yasayı "korkunç, korkunç bir şey" olarak nitelendirerek iptal edilmesi çağrısında bulundu.
Yasanın iptali, Intel ve TSMC gibi büyük yarı iletken üreticilerinin ABD'deki genişleme planlarını olumsuz etkileyebilir.
ABD'nin çip üretimindeki küresel payı, 1990 yılında %40 iken, 2021 yılında %12'ye düştü.
Yasanın iptali, ABD'nin ulusal güvenliği ve ekonomik istikrarı üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir.
---

Moda Endüstrisi Vietnam Üzerindeki Olası Tarifelerden Endişe Duymakta
Moda sektörü, ithalata büyük ölçüde bağımlı olması nedeniyle, ürün tedarik ettiği ülkelerden gelen mevcut ve olası gümrük tarifeleri karşısında hazırlık yapmaktadır. Başkan Donald Trump, ikinci döneminin ilk 100 gününde, moda endüstrisinin kâr marjını etkileyecek çeşitli tarife politikaları önermiştir. Şirketler, bu politikalara uygun stratejiler geliştirmektedir.
Çin, sektör için hâlâ en önemli tedarikçi ülke konumunda olsa da, Lot Sixteen adlı Washington D.C. merkezli lobi ve iletişim firmasının kıdemli başkan yardımcısı Nasim Fussell, "Hepimiz Vietnam konusunda biraz endişeliyiz" demektedir. Fussell, geçtiğimiz hafta American Apparel and Footwear Association'ın (AAFA) düzenlediği yönetici zirvesinde, Trump'ın ikinci döneminin ilk 100 gününde ticaret politikası hakkında konuşmuştur.
Vietnam, Çin'in ardından en büyük ikinci giyim ve ayakkabı tedarikçisidir ve ABD'nin uygulayacağı olası tarifeler, sektör için önemli bir engel oluşturabilir. Fussell, "Son zamanlarda, Kanada ve Meksika gibi en yakın ticaret ortaklarımıza, uzun süredir devam eden ticaret anlaşmalarına rağmen, çok yüksek tarifeler uygulandığını gördük. Bu durum, şu an nerede olursanız olun, kendinizi güvende hissetmemenize neden oluyor" şeklinde konuşmaktadır.
Son yıllarda, Vietnam, giyim ve ayakkabı endüstrisi için önemli bir tedarik kaynağı haline gelmiştir. Bu duruma yanıt olarak, ülke, fabrikalara hizmet vermek için yollar, demiryolları ve limanlar gibi altyapısını geliştirmiştir. Morningstar Research Services'in kıdemli hisse senedi analisti David Swartz, Vietnam'daki ücretlerin Çin'dekinden daha düşük olduğunu ve bazı Çin merkezli üreticilerin ülkede fabrikalar açtığını belirtmektedir.
Trump 2020'de yeniden seçilmiş olsaydı, başkanın o dönemde Çin'e uygulananlara benzer şekilde Vietnam'a da tarifeler uygulaması muhtemeldi. Şimdi ise, yönetimin ülkeye karşı karşılıklı tarife yaklaşımını mı benimseyeceği yoksa tarifeleri başka bir şekilde mi uygulayacağı belirsizliğini korumaktadır. Fussell, "Her nasıl yaparlarsa yapsınlar, Vietnam'ı mercek altına aldıklarından oldukça eminim" demektedir.
Moda şirketleri, tedarik zincirlerini Çin'den uzaklaştırarak çeşitlendirmiş ve birçok firma Vietnam'ı önemli bir tedarik noktası olarak benimsemiştir. Bu şirketler arasında Nike ve On da bulunmaktadır. Fussell, moda şirketlerinin Güneydoğu Asya'da veya Amerika kıtasında daha farklı tedarik seçenekleri arayabileceğini belirtmektedir. Ancak, "Günün sonunda, kim güvende?" sorusunu sormaktadır.
Fussell, moda endüstrisi için Vietnam'a uygulanacak olası tarifelerin etkisi konusunda alarm veren tek kişi değildir. Geçtiğimiz ay yayınlanan bir müşteri notunda, Morgan Stanley analistleri, Vietnam tarife riskinin sektörü etkileyebilecek potansiyel bir engel olduğunu belirtmişlerdir. Bu durum, Allbirds, Nike, On ve Skechers gibi markalar için yüksek bir risk oluşturabilir. Analistler ayrıca Lululemon ve Tapestry'nin de yüksek bir riskle karşı karşıya olduğunu ifade etmektedir.
Öte yandan, denim ve yaşam tarzı devi Levi Strauss, analistlere göre bu durumdan korunmuş görünmektedir. Yatırımcıların Trump'ın önerdiği tarifelerle ilgili endişeleri, büyük ölçüde Çin'e odaklanmıştır. Bu durum, önceki ticaret gerilimlerine verilen tepkilerle tutarlıdır.
Vietnam'a uygulanacak olası tarifeler, moda endüstrisinin tedarik zincirinde önemli değişikliklere yol açabilir. Şirketler, üretimlerini başka ülkelere kaydırmayı veya mevcut tedarikçilerle ilişkilerini yeniden değerlendirmeyi düşünebilirler. Bu durum, küresel tedarik zincirlerinde yeniden yapılanmalara ve maliyet artışlarına neden olabilir.
Önemli Notlar:
Vietnam, Çin'in ardından en büyük ikinci giyim ve ayakkabı tedarikçisidir.
ABD'nin Vietnam'a uygulayacağı olası tarifeler, moda endüstrisi için önemli bir engel oluşturabilir.
Nike ve On gibi şirketler, tedarik zincirlerini çeşitlendirmek için Vietnam'ı önemli bir tedarik noktası olarak benimsemiştir.
Morgan Stanley analistlerine göre, Allbirds, Nike, On ve Skechers gibi markalar, Vietnam'a uygulanacak olası tarifelerden yüksek risk altındadır.
Levi Strauss, analistlere göre bu durumdan korunmuş görünmektedir.
Olası tarifeler, moda endüstrisinin tedarik zincirinde önemli değişikliklere ve maliyet artışlarına yol açabilir.
---

Güney Kore Gemi İnşa Sektöründe İşgücü Açığını Özbekistan ile Kapatıyor
Güney Kore, gemi inşa sektöründe yaşanan ciddi işgücü sıkıntısını gidermek için denize kıyısı olmayan Özbekistan'dan işçi alımı yapma yoluna gitmiştir. Bu kapsamda, yaklaşık 280 Özbek işçi, bu yaz Ulsan şehri etrafındaki çeşitli tersanelerde çalışmaya başlayacaktır. İşçilere saat başı 10.030 won (yaklaşık 7,60 $) olan Güney Kore asgari ücreti ödenecektir.
Daha önce yabancı işçiler Güney Kore'nin gemi inşa endüstrisinde çalışmış olsa da, ilk kez bir yerel yönetim doğrudan işe alım sürecine dahil olmaktadır. Ulsan şehri, Özbekistan'da gemi inşa eğitim tesisleri kurarak bu girişimi desteklemektedir. Pilot programın başarısı, ileride daha geniş kapsamlı işe alımlar için değerlendirilecektir.
Son yıllarda artan gemi inşa siparişleri, Güney Kore'de önemli bir işgücü sıkıntısına yol açmıştır. Ulusal hükümet, bu sorunu hafifletmek için nitelikli işçi vizelerinin yıllık sınırını artırmış ve Asya ülkeleriyle eğitim ve işe alım anlaşmaları yapmıştır. Bu çerçevede, denize kıyısı olmayan Nepal'den de işçi alımı yapılmış ve birkaç yıl önce 3.000'e kadar Nepalli işçinin Güney Kore'de çalışması planlanmıştır. Ayrıca, Filipinler, Endonezya ve Tayland gibi Güneydoğu Asya ülkelerinden de birçok işçi Güney Kore'ye gelmektedir.
Önemli Notlar:
Güney Kore, gemi inşa sektöründeki işgücü açığını kapatmak için Özbekistan'dan 280 işçi alacaktır.
İşçiler, Ulsan şehri çevresindeki tersanelerde çalışacak ve saatlik 10.030 won (yaklaşık 7,60 $) asgari ücret alacaktır.
İlk kez bir yerel yönetim, doğrudan işe alım sürecine katılmakta ve Özbekistan'da eğitim tesisleri kurmaktadır.
Güney Kore, daha önce Nepal, Filipinler, Endonezya ve Tayland gibi ülkelerden de işçi alımı yapmıştır.
---

ABD'nin Panama Kanalı İçin Askeri Planları
ABD, Panama Kanalı'ndaki artan jeopolitik riskler nedeniyle bölgeye yönelik askeri planlamalar yapmakta. Küresel ticaretin en kritik geçiş noktalarından biri olan kanal, Çin’in artan etkisi, iklim değişikliği kaynaklı su seviyesi düşüşleri ve Orta Amerika’daki istikrarsızlık nedeniyle ABD’nin ulusal güvenlik gündemine girmekte. Washington yönetimi, kanalın güvenliğini sağlamak amacıyla askeri stratejiler geliştirmekte, ancak bu planlar Panama hükümetiyle olan diplomatik ilişkileri de hassas bir noktaya taşımakta.
Panama Kanalı ve Küresel Ticaret
Panama Kanalı, dünya ticaretinde hayati bir rol üstlenmekte. Küresel ticaret hacminin önemli bir kısmı bu rota üzerinden gerçekleşmekte ve özellikle ABD ekonomisi için kritik bir geçiş noktası olmakta. Son yıllarda su seviyesindeki düşüşler, lojistik darboğazlar ve Çin’in bölgedeki yatırımları, kanal üzerindeki riskleri artırmakta. ABD yönetimi, bu unsurların Panama Kanalı’nda uzun vadeli sorunlara yol açabileceği konusunda endişeli.
ABD’nin Askeri ve Stratejik Planları
ABD Savunma Bakanlığı, Panama Kanalı’nın güvenliği için farklı senaryolar üzerinde çalışmakta. ABD’nin bu bölgedeki etkisini artırmak istemesinin birkaç temel nedeni bulunmakta:
Çin’in Artan Varlığı: Çinli şirketler, kanalın etrafındaki kritik altyapı projelerine yatırım yapmakta. Washington, Pekin’in Panama üzerindeki ekonomik nüfuzunun uzun vadede bir güvenlik tehdidi oluşturabileceğini düşünmekte.
Lojistik ve Askeri Strateji: ABD ordusu, kriz anlarında küresel tedarik zincirlerini koruyabilmek için Panama Kanalı’nın güvenliğinden emin olmak istemekte.
İklim Değişikliğinin Etkileri: Su seviyelerindeki azalma nedeniyle gemi geçişleri kısıtlanmakta. Bu durum, bölgedeki ekonomik dengeleri değiştirmekte ve olası bir istikrarsızlık riskini doğurmakta.
Washington yönetimi, bu tehditlere karşı önlem almak için Panama hükümetiyle çeşitli görüşmeler yapmakta. Ancak Panama hükümeti, ABD’nin olası bir askeri varlığının kendi egemenlik haklarına zarar verebileceği konusunda çekinceler taşımakta.
Bölgesel ve Küresel Etkiler
ABD’nin Panama’daki askeri planlamaları, Latin Amerika ülkeleri tarafından dikkatle takip edilmekte. Bölgedeki birçok ülke, Washington’un müdahaleci politikalarına mesafeli yaklaşmakta. Aynı zamanda Çin de, bölgedeki yatırımlarını artırarak ABD’nin hamlelerine karşı ekonomik bir denge unsuru oluşturmaya çalışmakta.
ABD’nin Panama Kanalı ile ilgili stratejik hamleleri, yalnızca bölgesel bir mesele olmaktan çıkıp küresel tedarik zincirlerini de doğrudan etkileyecek bir konu haline gelmekte. Bu nedenle önümüzdeki dönemde ABD-Panama-Çin üçgeninde yaşanacak gelişmeler, küresel ticaretin geleceği açısından kritik bir öneme sahip olacak.
Önemli Notlar:
ABD, Panama Kanalı'nın güvenliği için askeri planlar geliştirmekte.
Çin'in kanal üzerindeki ekonomik etkisi, Washington için stratejik bir tehdit olarak görülmekte.
İklim değişikliği nedeniyle su seviyeleri düşmekte, bu da kanalın lojistik önemini tehdit etmekte.
Panama hükümeti, ABD'nin olası askeri varlığı konusunda çekinceli.
Bölgedeki gelişmeler, küresel ticaret ve jeopolitik dengeler açısından büyük önem taşımakta.
---

Inmarsat'ın NexusWave Hizmeti ile Denizcilikte 340 Mbps Bağlantı Hızı
Inmarsat Maritime, Viasat şirketinin bir parçası olarak, denizcilik sektörüne yönelik geliştirdiği NexusWave hizmetiyle, gerçek dünya testlerinde 330–340 megabit/saniye (Mbps) maksimum indirme ve 70–80 Mbps maksimum yükleme hızlarına ulaşmıştır. Bu testlerde, ortalama indirme hızları 120–150 Mbps, yükleme hızları ise 20–45 Mbps olarak kaydedilmiş; NexusWave hizmetinin gemilerdeki ağ kullanılabilirliği %99,99'un üzerinde gerçekleşmiştir.
NexusWave, hibrit bağlantı çözümlerinin genellikle en iyi mevcut alt ağ üzerinden bant genişliği sağlamak için kullandığı yük dengelemenin aksine, birden fazla alt ağı tek bir birleşik bağlantıda birleştirmektedir. Bu yaklaşım, uygulamaların tek bir ağa bağlı kalmak yerine mevcut tüm ağların toplam kapasitesinden yararlanmasını sağlamaktadır. Benzersiz ağ birleştirme teknolojisi sayesinde, NexusWave üstün hızların yanı sıra yüksek güvenilirlik ve yedeklilik sunmaktadır.
Gerçek dünya testlerinde, bir video konferansın kalitesi, tek bir alt ağın kullanılabilirliği veya kalitesinden neredeyse hiç etkilenmemiştir. NexusWave, dinamik olarak trafik yönlendirmesini ayarlayarak kesintisiz ve sorunsuz bir deneyim sağlamaktadır. Bu, denizcilik sektöründe operasyonel verimliliği artırmakta ve mürettebatın iletişim ihtiyaçlarını karşılamaktadır.
Inmarsat Maritime Başkanı Ben Palmer, "340 Mbps hızlarına ulaşma yeteneği, NexusWave içindeki ağ birleştirme teknolojisinin gücünden kaynaklanmaktadır: paketteki hiçbir bireysel alt ağ bu hızlara tek başına ulaşamamaktadır. NexusWave ile Inmarsat'ın denizcilik müşterileri, tek bir sağlayıcının kolaylığıyla birden fazla çözümün kapasitesini güvence altına almaktadır." şeklinde konuşmuştur.
NexusWave, sınırsız veri, küresel kapsama alanı ve kurumsal düzeyde güvenlik duvarı koruması sunarak "bağlantılı güven" sağlamaktadır. Ayrıca, Inmarsat Maritime uzmanları, dünya çapındaki müşterilere 7/24 teknik destek sunmaktadır. Birleşik bir hizmet olarak, çözüm, geminin konumu veya gereksinimleri ne olursa olsun yönetilen performans seviyelerini garanti etmekte ve toplam sahip olma maliyeti konusunda tam şeffaflık sağlamaktadır.
Gelecekte, NexusWave, ViaSat-3 Ka-band hizmetinin devreye alınmasının ardından, bir sonraki nesil ultra yüksek kapasiteli, yüksek hızlı hizmeti entegre ederek birleşik bağlantı hızlarını daha da artırmayı planlamaktadır. Bu, denizcilik sektöründe daha yüksek veri hızları ve daha güvenilir bağlantılar anlamına gelmektedir.
Önemli Notlar:
NexusWave, gerçek dünya testlerinde 330–340 Mbps maksimum indirme ve 70–80 Mbps maksimum yükleme hızlarına ulaşmıştır.
Ortalama indirme hızları 120–150 Mbps, yükleme hızları ise 20–45 Mbps olarak kaydedilmiştir.
Ağ kullanılabilirliği, NexusWave hizmetini kullanan gemilerde %99,99'un üzerinde gerçekleşmiştir.
NexusWave, birden fazla alt ağı tek bir birleşik bağlantıda birleştirerek yüksek hız, güvenilirlik ve yedeklilik sağlamaktadır.
Gelecekte, ViaSat-3 Ka-band hizmetinin entegrasyonu ile birleşik bağlantı hızlarının daha da artırılması planlanmaktadır.
---

Panama Kanalı Limanlarının Satışı Üzerine Çin'den Sert Tepki
Hong Kong merkezli CK Hutchison Holdings, Panama Kanalı'nın giriş ve çıkış noktalarında bulunan Balboa ve Cristóbal limanlarını işleten Panama Ports Company'deki çoğunluk hissesini, BlackRock liderliğindeki bir ABD'li konsorsiyuma satma kararı aldı. Toplam değeri 22,8 milyar dolar olan bu anlaşma, Çin hükümetinin sert eleştirilerine neden oldu.
Çin'in Pekin destekli gazetesi Ta Kung Pao'da yayımlanan bir makalede, bu satışın "güç politikası" olduğu ve ulusal çıkarlara aykırı olduğu belirtildi. Makalede, CK Hutchison'ın "iki kez düşünmesi" gerektiği vurgulandı. Bu eleştirilerin ardından, şirketin hisseleri Hong Kong borsasında %6'dan fazla değer kaybetti.
Anlaşma, CK Hutchison'ın Panama Ports Company'deki %90 hissesinin yanı sıra, 23 ülkede 43 limanı işleten Hutchison Ports'un %80 hissesini de kapsamakta. Bu limanlar arasında Birleşik Krallık, Almanya, Güneydoğu Asya, Orta Doğu, Meksika ve Avustralya'daki tesisler bulunmakta. Şirket, bu satıştan 19 milyar doların üzerinde nakit elde etmeyi planlamakta.
ABD Başkanı Donald Trump, Çin'in Panama Kanalı üzerindeki etkisine dair endişelerini defalarca dile getirmiş ve kanalın kontrolünü geri alma niyetini belirtmişti. Bu bağlamda, BlackRock CEO'su Larry Fink, Trump yönetimi ve ABD Kongresi ile görüşmeler yaparak bu satın almayı destekledi.
Çin hükümeti, bu satışın ardından, CK Hutchison'ın diğer iş kollarının Çin ve Hong Kong'daki faaliyetlerinin olumsuz etkilenebileceği konusunda endişelerini dile getirdi. Şirketin 2023 gelirlerinin yaklaşık %14'ü Çin ve Hong Kong'dan gelmekte.
Önemli Notlar:
CK Hutchison Holdings, Panama'daki limanlarını BlackRock liderliğindeki ABD'li bir konsorsiyuma satma kararı aldı.
Çin hükümeti, bu satışı "güç politikası" olarak nitelendirerek sert eleştirilerde bulundu.
Anlaşma, 23 ülkede 43 limanı kapsamakta ve toplam değeri 22,8 milyar dolar.
ABD Başkanı Donald Trump, Çin'in Panama Kanalı üzerindeki etkisine dair endişelerini daha önce dile getirmişti.
CK Hutchison'ın Çin ve Hong Kong'daki diğer iş kollarının bu satıştan olumsuz etkilenebileceği belirtilmekte.
---

Amerikan Posta Servisi (USPS) ve DOGE İşbirliğiyle Maliyet Azaltmayı Amaçlıyor
U.S. Postal Service (USPS), maliyetleri azaltmak ve operasyonel verimliliği artırmak amacıyla Elon Musk'ın liderliğindeki Department of Government Efficiency (DOGE) ile işbirliği yapma kararı aldı. Bu kapsamda, önümüzdeki 30 gün içinde 10.000 çalışanın erken emeklilik programı ile işten ayrılması planlanmakta.
Postmaster General Louis DeJoy, Kongre'ye gönderdiği mektupta, USPS'in yıllık 78 milyar dolarlık bütçesiyle büyük sorunlarla karşı karşıya olduğunu ve DOGE ile yapılan işbirliğinin bu sorunların çözümüne katkı sağlayacağını belirtti. USPS'in karşılaştığı temel zorluklar arasında emeklilik varlıklarının yanlış yönetimi ve kısıtlayıcı düzenleyici gereklilikler bulunmakta.
Bu işbirliği, USPS'in "Delivering for America" adlı 10 yıllık modernizasyon planının bir parçası olarak görülmekte. Ancak, bu planın uygulanması sırasında özellikle Houston'da önemli posta teslimat gecikmeleri yaşandı ve bu durum eleştirilere neden oldu.
DOGE ekibi, daha önce hükümet reformlarında agresif maliyet azaltma yaklaşımlarıyla tanınmakta ve USPS'in operasyonlarında verimlilik artırıcı çözümler bulmayı hedeflemekte. Ancak, bu işbirliği bazı eleştirmenler tarafından USPS'in özelleştirilmesine yönelik bir adım olarak görülmekte ve bu durum, posta hizmetlerine bağımlı olan kırsal bölgelerde yaşayan Amerikalılar için endişe yaratmakta.
USPS, 2024 mali yılında 9,5 milyar dolar zarar bildirdi ve bu zararların büyük bir kısmı yönetim kontrolü dışındaki faktörlere bağlandı. Bu durum, USPS'in finansal sürdürülebilirliği konusunda ciddi endişelere yol açtı.
USPS'in mevcut yapısı, tüm Amerikalılara, coğrafi konumlarına bakılmaksızın, güvenilir posta hizmeti sunmayı amaçlamakta. Ancak, özelleştirme veya Commerce Department ile birleşme gibi öneriler, bu evrensel hizmet yükümlülüğünün geleceği konusunda belirsizlik yaratmakta. Özellikle kırsal bölgelerde yaşayanlar için posta hizmetlerinin erişilebilirliği ve maliyeti konusunda endişeler artmakta.
National Association of Letter Carriers Başkanı Brian Renfroe, emeklilik fonu reformlarını desteklerken, özelleştirme çabalarına karşı çıkarak, bunun çalışanların işlerini ve ajansın evrensel hizmet yükümlülüğünü tehdit edeceğini belirtti.
USPS'in mali durumunu iyileştirmek için atılan bu adımlar, posta hizmetlerinin geleceği ve Amerikalıların bu hizmetlere erişimi konusunda önemli tartışmaları beraberinde getirmekte. Özellikle kırsal ve ulaşılması zor bölgelerde yaşayanlar için posta hizmetlerinin devamlılığı ve kalitesi konusunda endişeler sürmekte.
Önemli Notlar:
USPS, DOGE ile işbirliği yaparak maliyetleri azaltmayı ve operasyonel verimliliği artırmayı hedeflemekte.
Önümüzdeki 30 gün içinde 10.000 çalışan, erken emeklilik programı ile işten ayrılacak.
USPS, 2024 mali yılında 9,5 milyar dolar zarar bildirdi.
DOGE ekibi, hükümet reformlarında agresif maliyet azaltma yaklaşımlarıyla tanınmakta.
USPS'in özelleştirilmesi veya Commerce Department ile birleşmesi önerileri, posta hizmetlerinin geleceği konusunda belirsizlik yaratmakta.
National Association of Letter Carriers Başkanı Brian Renfroe, özelleştirme çabalarına karşı çıkmakta.
---

24.000 TEU LNG Yakıtlı Konteyner Gemisi Denemeleri Tamamladı
Fransız denizcilik devi CMA CGM Group, sipariş ettiği dört adet 24.000 TEU kapasiteli çift yakıtlı konteyner gemisinin ilkini teslim aldı. Bu yeni nesil gemi, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ile çalışmakta olup, denizcilik sektöründe çevre dostu teknolojilerin benimsenmesine öncülük etmekte.
Gemi Özellikleri ve Çevresel Etkileri
Gemi, 24.000 TEU (Twenty-foot Equivalent Unit) kapasitesiyle, dünyanın en büyük konteyner gemileri arasında yer almakta. LNG ile çalışan motorları sayesinde, geleneksel yakıtlara kıyasla karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltmakta. Bu, CMA CGM Group'un sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasında kritik bir adım olarak görülmekte.
Deniz Denemeleri ve Teslimat Süreci
Gemi, deniz denemelerini başarıyla tamamladıktan sonra CMA CGM Group'a teslim edildi. Deniz denemeleri sırasında, geminin performansı, manevra kabiliyeti ve yakıt verimliliği test edildi. Tüm testlerden başarıyla geçen gemi, operasyonel hizmete hazır hale geldi.
Sektörel Etkiler ve Gelecek Planları
Bu teslimat, denizcilik sektöründe LNG yakıtlı gemilerin artan önemini bir kez daha göstermekte. CMA CGM Group, filosunu daha çevreci ve verimli gemilerle genişletmeyi planlamakta. Bu strateji, şirketin karbon ayak izini azaltma ve uluslararası denizcilik örgütlerinin belirlediği çevresel standartlara uyum sağlama hedefleriyle
Önemli Notlar:
CMA CGM Group, dört adet 24.000 TEU kapasiteli çift yakıtlı konteyner gemisi sipariş etti.
İlk gemi, deniz denemelerini başarıyla tamamlayarak teslim edildi.
LNG yakıtlı motorlar, karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltmakta.
Bu adım, denizcilik sektöründe çevre dostu teknolojilerin benimsenmesine katkı sağlamakta.
CMA CGM Group, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için filosunu çevreci gemilerle genişletmekte.
---
!!! DUYURU !!!
ERP Nasıl Alınır? Kitabımız Google Play Book'da yayınlanmıştır.
https://www.sedatonat.com/erpnasilalinir Linki üzerinden ücretsiz olarak indirip okuyabilirsiniz.
Geri bildirimleriniz olursa bizleri mutlu edersiniz.
Şimdiden iyi okumalar dileriz.
Teşekkürler!
Değerli zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ederiz.
Sorularınızı ve/veya tavsiyelerinizi yorumlara yazarsanız, hızlıca dönüş yaparız.
Bu makale ilk olarak TedarikZinciriPortali.com adresinde yayınlanmıştır.
Her gün yeni bir Tedarik Zinciri Makalesi için, Tedarik Zinciri Makaleleri Linkedin Newsletter 'a üye olabilirsiniz.
Her hafta yeni bir Tedarik Zinciri Analizi için, Tedarik Zinciri Analizleri Linkedin Newsletter 'a üye olabilirsiniz.
TedarikZinciriPortali.com 'u ziyaret ederek, daha fazla Tedarik Zinciri Haberleri ve Makaleleri 'ne ulaşabilirsiniz.
Tedarik Zinciri Sözlüğü 'ne www.TedarikZinciriSozlugu.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Tedarik Zinciri Portalı Linkedin Grubu 'muza üye olarak bilgi ve tecrübelerinizi paylaşabilirsiniz.
Şimdiden teşekkür eder, iyi günler dileriz.
Comments